Marka Bilinirliği
Marka Bilinirliği Nasıl İnşa Edilir? Marka Nasıl Geliştirilir?
Hedef kitleniz ve halk içerisindeki marka bilinirliğinizi bir gecede yaratamazsınız. Aynı zamanda basit bir reklam veya pazarlama kampanyası da yeterli olmayacaktır.
Güçlü marka bilinirliği, sürekli ödeme yapan müşteriler kazanmanın ötesine uzanan eşzamanlı çabaların bir sonucudur.
Facebook’ta birkaç ürün reklamı yayınlayarak markanızın bilinirliğini arttırmayı düşünüyorsanız, çok da bir yol katedemezsiniz. Çünkü bu tarz reklamlarda tüketici sadece ürüne (markaya değil) odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda reklamın basit bir satışın ötesinde de etkisi olmaz.
İşte sağlam bir marka bilinirliği temeli oluşturmanın ve izleyicilerinizle kalıcı bir etki yaratmanın bazı yolları:
Bir Kişi Olun, Bir Şirket Değil
Yeni bir arkadaş tanıdığınızda, onlar hakkında neleri keşfetmeyi seversiniz? O kişinin hobilerini, tutkularını, sevdiği ve sevmediği şeyleri ve daha fazlasını öğrenmek istersiniz. Ayrıca nasıl konuştuklarına, ne hakkında konuşmayı sevdiklerine ve onları neyin heyecanlandırdığına dikkat edersiniz.
Bunlar markanızın kendisi hakkında belirlemesi ve tanıtması gereken özelliklerdir. Hedef kitlenizi etkilemek için, markanızı bir şeyler satan bir şirketten daha fazlasıyla tanımlamalısınız. Markanızı başka nasıl tanımlarsınız? Markanızı yeni bir arkadaşınıza tanıtmak isteseydiniz hangi kelimeleri kullanırdınız?
Sosyalleşin
İster içe ister dışa dönük biri olun tüm insanlar sosyal temaslardan ve birbiriyle vakit geçirmekten olumlu etkilenir. Birbirimizle bağlantı halindeyiz, yeni şeyler öğreniyoruz ve başkaları tarafından tanınıyoruz.
Aynısı markanız için de geçerli. Biriyle bağlantı kurmak için sadece satış yapmayı beklerseniz tek bir niyeti olan bir şirketten fazlası olarak görünmeyeceksiniz (aynısı kişiler için de geçerli).
Markanızın için bilinirliğini artırmak için sosyal olmalısınız. Sosyal medyada ürününüz veya hizmetlerinizle ilgili olmayan şeyler yayınlayın. Soru sorarak, yayınlara yorum yaparak ya da beğendiğiniz içeriği retweetleyerek veya paylaşarak kitlenizle etkileşim kurun. Sosyal medya hesaplarınıza, para kazanmaya çalışan bir iş değil, arkadaş edinmeye çalışan biriymiş gibi davranın.
Marka itibarının yarısından fazlası çevrimiçi sosyalleşmeden gelir. Sosyal olmak marka bilinirliğini ve tanınırlığını artırır.
Bir Hikaye Anlatın.
Hikaye anlatmak ister ürünleri pazarlıyor, ister markanızı tanıtıyor olun, oldukça güçlü bir pazarlama taktiğidir. Peki neden? Çünkü, izleyicilerinize onların kavrayabileceği gerçek bir şey verir.
Markanız için bir hikaye hazırlamak markanızı kişileştirir ve ona derinlik katar. Ve bu hikayeyi pazarlama kampanyanızla birleştirirseniz, ürünleriniz veya hizmetlerinizle birlikte markanızı da pazarlamış olursunuz.
Peki neyi anlatmalı? Doğru olduğu sürece her şeyi anlatabilirsiniz. Kurucunuzun hikayesi, ilk ürün fikrinin nasıl ortaya çıktığını anlatan bir hikaye ya da küçük işletmenizin bu büyük dünyaya nasıl adım attığının hikayesini anlatabilirsiniz.
Paylaşımı Kolaylaştırın
Sektörünüz, ürün teklifiniz veya pazarlama stratejileriniz ne olursa olsun, hedef kitlenizin içeriğinizi paylaşmasını kolaylaştırın. Bunlar blog yazıları, sponsorlu içerik, videolar, sosyal medya yayınları veya ürün sayfaları olabilir. Paylaşılabilir olduğu sürece ne olduğu önemli değil.
Kulaktan kulağa pazarlama, müşteriler arasında güven ve aşinalık kazanmanın en etkili yoludur. Birisi bir arkadaş veya aile üyesinin bir ürün veya hizmet önerdiğini görürse, o ürünü ve markayı dikkate alır. Bu keşfetmeye değer bir marka mı? Güvenebileceğim başka harika ürünleri var mı? Sosyal hesapları nasıldır ve ne hakkında konuşurlar?
İçeriklerinizi paylaşmayı kolaylaştırırsanız, tüketiciler sadece “Paylaş” butonuna tıklayarak sizin yerinize marka bilinirliğini artıracaklardır.
Marka bilinirliği yarattığınız etkiyle alakalıdır.
Hedef kitlenizle sadece para, katılım ya da sadakat beklemeyen yollarla etkileşime girmekle ilgilidir.
Arkadaşınız olmak isteyen yeni bir kişiyle tanıştığınızı hayal edin. Yukarıdakilerin herhangi birini isterlerse, muhtemelen gülecek ve çekip gideceksiniz, değil mi? Bu sadece sığ bir yaklaşım değildir, ayrıca üzerinizde kalıcı bir etki bırakmaz. Aynısı, izleyicileriniz arasında marka bilinirliği oluşturmak için de geçerlidir.
Marka Bilinirliğini Nasıl Artırırsınız?
Yerleşmiş marka bilinirliğinizi artırmaya ve bunı güçlü bir temel üzerine inşa etmeye ne dersiniz? Bilinirlik için kampanya yapmak ve bilinirliğinizi sürekli arttırmak için bir marka olarak ne yapabilirsiniz?
Marka bilinirliğinizi artıracak birkaç kampanya fikri:
Freemium, temel bir ürün veya ürün yelpazesini ücretsiz olarak sunan, yalnızca premium veya işletmelere yönelik olan ürünler için ücret talep eden bir iş modelidir. Hubspot ve Trello gibi yazılım şirketleri için popüler bir fiyatlandırma stratejisidir.
Freemium seçeneği sunmak müşterilerin satın alım yapmadan önce markanızı ve ürününüzü tanımasını sağlar. Bu teknik olarak sonsuza dek sürecek bir satın alma öncesi satın deneme fırsatıdır (bazı şirketlerin seçtiği ücretsiz deneme süresinin aksine).
Markanın filigranının ürün veya hizmetin halka açık bölümlerinde gösterilmesi koşuluyla, freemium seçeneği sunmak yaygındır. Böylece ortaya bir kazan-kazan durumu çıkar: Tüketici ürünü ücretsiz olarak alır ve tüketici ürünü kullandığında marka da ücretsiz reklam vermiş olur.
Bunun bir başka güzel örneği Typeform’dur. TypeForm anket yazılımı için ücretsiz bir seçenek de sunar ancak müşterilerin anketlerine TypeForm logosunu ve mesajını içeren bir teşekkür sayfası eklemesi gerekir.
İş türünüze ve ürün teklifinize bağlı olarak freemium, kitleniz arasında markanızın bilinirliğini artırmanın en iyi yolu olabilir.
Ücretsiz içerik oluşturun.
İçerik, markanızın bilinirliğini arttırmanın eğlenceli bir yoludur, çünkü kişiliğinizi göstermenin ve görüşlerinizi paylaşmanın en kolay yoludur. Bunlar markanızı kişileştiren ve insanlaştıran iki ana bileşendir.
İçeriğin de sadece yazılı olması gerekmez. Videolar, infografikler, podcastler ve daha fazlasını yayınlayabilirsiniz. Tabii ki, bloglar ve indirilebilir kılavuzlar gibi yazılı içerikler tartışmasız aralarında üretmesi en kolay olanlarıdır. Yine de kesinlikle tek seçenek değiller.
İçeriğin yalnızca web sitenizde de yayınlanması gerekmez. Başka bir sayfaya konuk olarak içerik paylaşmak ve sponsorlu içerikler, yeni kitlelere ulaşma ve oluşturduğunuz içerik türünü çeşitlendirme fırsatları sunar.
Markanız içerik oluşturmuyorsa, bazı önemli marka bilinirliği fırsatlarından mahrum kalabilirsiniz. İçerik, marka adınızı insanlara tanıtırken, hedef kitlenizle özgün bir şekilde bağlantı kurmanın da harika bir yoludur.
Sponsor etkinlikleri.
Kaç tane festival, konser, fuar ve sergiye katıldınız? Bu tür etkinliklerin, marka sponsorluğu yardımı olmadan genellikle gerçekleşmesi mümkün değildir. (Katıldığınız etkinlikte size verilen tshirt, sırt çantası ya da bardak tutacağına bakın. Herhangi bir marka ismi görüyor musunuz?)
Sponsorlu etkinlikler, markanızı hedef kitleniz arasına girebilecek yüzlerce, binlerce veya milyonlarca insanın önüne çıkarmanın kesin bir yoludur. Afişlerden broşürlere ve su şişelerine kadar, bir etkinliğe sponsor olursanız marka adınız her yerde olacaktır.
Bir etkinliğe sponsor olmak aynı zamanda markanızı kişiliğinize, ilgi alanlarınıza ve tutkularınıza uygun bir etkinliğe bağlamanızı sağlar, yani tüketiciler markanızı o etkinlikle ve etkinliğin estetiği ve karakteriyle ilişkilendirir.
Red Bull’u düşünün. Red Bull bir enerji içeceğidir ve marka bilinirliği olmasaydı diğer enerji içeceklerinden bir farkı olmazdı. Ancak neyse ki Red Bull, marka pazarlamasını uçurum dalışı ve motokros gibi ekstrem spor etkinliklerine sponsor olarak en uç noktalara kadar götürdü. Ayrıca sporculara da sponsorluk yapıyorlar. Şimdi, Red Bull’u doğal olarak cesur ve maceracı olmakla ilişkilendiriyoruz… ve eğer Red Bull içersek biz de öyle olabileceğimize inanıyoruz.
Markanıza bir karakter kazandırın.
Markanızı bir insan olarak ele almak ve hikayenizi de buna göre anlatmak, markanıza bir karakter kazandırmanın ilk adımlarıdır. Bir sonraki adım, bu karakteri pazarlama çabalarınıza aktarmaktır.
Ürün ve hizmetlerinizi karakterinizle pazarladığınızda, marka bilinirliğinizi artıracaksınız, çünkü markanız bu şekilde bir pazarlama kampanyasıyla tam anlamıyla parlayacaktır. Elbette, tüketicileriniz pazarladığınız pantolon veya makarnaya dikkat edecektir, ancak reklam sayesinde karakterinizi de deneyimlemiş olacaklardır.
Bu, geleneksel pazarlama kampanyalarınızı marka bilinirliği kampanyaları ile birleştirmek için harika bir stratejidir. Her zaman aynı kampanya içerisinde ikisini birden yapmak zorunda değilsiniz ama bunu yapmanız kesinlikle mümkün.
Old Spice’ı ele alalım. Atın üstündeki adam aklınıza geldi mi? Benim geldi. Old Spice’ın hijyen ürünleriyle ilgili reklamları karakter ve mizahla doludur ve yine de reklam boyunca ürünlerinden bahsederler. Bu reklam yalnızca izleyicileri etkilemekle kalmaz, aynı zamanda “Old Spice Adamından” sadece bahsetmek bile, tüketicileri reklamı izlemek için YouTube’a girmeye yönlendirir ve deodorant satın almak için mağazaya gitmelerine sebep olur.
Bir Podcast Yayınlayın.
Eskiden podcastler sadece stüdyosu ya da profesyonel mikrofonu olanlar tarafından yaratılan karmaşık bir süreçti. Şimdi, bir podcast oluşturmak ve yayınlamak her zamankinden daha kolay ve böyle yapmak marka bilinirliğiniz için harikalar yaratabilir.
Peki neden? Çünkü yazılı veya görsel bir içerik gibi podcastler de izleyicilerinizle samimi bir şekilde bağlantı kurmanın bir yoludur. Ürününüzü veya hizmetinizi açıkça pazarlamak yerine (yukarıda bunun marka bilinirliğini artırmak için en iyi yol olmadığını söylemiştik), podcastleri kullanmak izleyicilerinizi eğitmek, bilgilendirmek, eğlendirmek veya onlara tavsiyede bulunmak ve güven oluşturmak için fırsat verir. Marka bilinirliğini oluşturmak ve artırmak, sonu gelmeyen bir süreçtir, tıpkı bir arkadaşlığı veya ilişkiyi sürdürmenin asla bitmeyecek bir süreç olması gibi.
Marka Bilinirliği Nasıl Ölçülür?
Marka bilinirliğinizin işe yarayıp yaramadığını nasıl öğrenirsiniz? Yönünüzü değiştirmeye, rekabete girmeye ya da bir krizi düzeltmeye ihtiyacınız olup olmadığını nereden anlarsınız? Tıpkı diğer pazarlama ölçümleri gibi, bilinirliği de ölçersiniz.
Bir dakika. Marka bilinirliğinin ölçülemeyeceğini söylemiştik ama!
İşte! Bunu hatırlıyorsanız gerçekten yazıyı okuyorsunuz demektir. Bunu takdir ediyorum.
Haklısınız – marka bilinirliği geleneksel anlamda ölçülemez. Ancak, markanızın popülerlik ve tüketici bilinci açısından nerede durduğunu ölçmenize yardımcı olacak etkinliklere ve ölçümlere bir göz atabilirsiniz.
İşte marka bilinirliğinizi ölçmenin ve yönünüzü belirlemeyi öğrenmenin birkaç yolu:
Nicel Marka Bilinirliği Ölçümleri
ad
Bu sayılar, marka bilincinizin genel resmini çizmenize yardımcı olabilir. Nicel olarak ölçmek için bunlara göz atın:
- Doğrudan trafik: Öncelikle, doğrudan trafik, bilerek URL’nizi yazıp web sitenizi ziyaret edenlerin bir sonucudur. Doğrudan trafik sayısı, pazarlama stratejinizin insanları web sitenizi ziyaret etmeye ne kadar teşvik ettiğini size söyleyecektir. Günümüzde pek çok tüketici markaları sosyal medya ve reklamlar aracılığıyla veya markanız veya ürününüzle alakalı anahtar kelimeleri arayarak keşfettiği için bu önemli bir ölçüttür. Tüketiciler doğrudan sitenize gittiğinde, bu tüketicilerin markanızı önceden bildiklerini gösterir.
- Site Trafiği Sayısı: Bu sayı genel internet sitesi trafiğini yansıtır; bu da genel internet nüfusunun ne kadarının içeriğinize göz attığını ve markanızla zaman geçirdiğini gösterir. Bu size insanların nereden geldiğini göstermez ancak bunun bir önemi yoktur çünkü internet sitenize bakacak kadar markanızı tanıyorlar.
- Sosyal etkileşim: Etkileşim, takipçileri, beğenileri, retweetleri, yorumları ve daha fazlasını ifade edebilir. İçeriğinizin ne kadar etkili olduğu kadar, kaç kişinin markanızın farkında olduğunu ve onunla sosyalleştiğini yansıtır. Örneğin, Sparktoro gibi siteler Twitter etkileşiminiz için size belirli bir puan verebilir.
Niteliksel Marka Bilinirliği Ölçümleri
Bu adım, marka bilinirliğinizin “puanının” biraz bulanıklaştığı yerdir. Ancak bu taktikler, markanızı kimin ve kaç kişinin bildiğini ölçmenize yardımcı olabilir. Nitel olarak ölçmek için şunu deneyin:
- Google’da arama yapmak ve Google Alerts kurmak. Bunu yaparak markanızın çevrimiçi olarak nasıl ve ne kadar konuşulduğunu takip edebilirsiniz. Üçüncü parti kişiler ve basın tarafından herhangi bir şekilde haberiniz yapılırsa ya da sizden bahsedilirse size bildirim gelecektir. Markanız büyüdükçe, internet mülkü web sitenizin ötesine geçecek, bu yüzden buna dikkat edin.
- Sosyal dinleme Sosyal dinleme, organik ifadeler ve etkileşimleri için sosyal medya etkileşimi araçlarını takip etmektir. Markanızı kim etiketliyor, yorumlarda belirtiyor veya etiketinde markanızın hashtag’ini kullanıyor? Bu araçlar bunu keşfetmenize yardımcı olabilir. Kitleniz, markanızı sosyal medyada tartışıyorsa bu markanızın farkında oldukları anlamına gelir.
- Marka bilinirliği anketleri yapmak. Bu süreç, müşterilerinizden ve izleyicilerinizden doğrudan geri bildirim almayı içerir ve yalnızca markanızı kimin tanıdığını değil, aynı zamanda ne düşündüğünü de anlama konusunda faydalı olabilir. Anketleri SurveyMonkey veya TYPEFORM kullanarak yayınlayabilir ve bunları sosyal medyada veya doğrudan müşterilerinizle paylaşabilirsiniz.
Bu nicel ve nitel ölçümler, kitleniz ve genel halk arasındaki marka bilinirliğinizi anlamanıza yardımcı olacaktır. Asla mükemmel bir sayı olmayacak, ancak bu ölçümleri kullanarak, kampanyalarınızı buna uygun geliştirebilir ve kitlenizle bağlantıda kalabilirsiniz.
Marka bilinirliği, pazarlama çabalarınız, tüketici algınız ve geliriniz üzerinde büyük bir etkisi olacak güçlü (muğlak da olsa) bir kavramdır.
Markanız için farkındalık oluşturmak ve geliştirmek için bu teknikleri uygulayın; markanızı rakipleriniz arasında tanıyan, ürünlerinizi sürekli satın alan ve arkadaşlarına ve ailelerine de aynısını öneren sadık bir tüketici kitlesine ulaşacaksınız.